Türkiye, 14 Mayıs’ta sandık başına gitmeye hazırlanırken; AK Parti’den 6284 Sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi tartışmasına ilişkin tartışmalı açıklamalar geldi.
TV 100’de Ece Üner’in sorularını yanıtlıyor AK Parti Küme Başkan Yardımcısı Hasret Güçlü, tartışmalarla ilgili nokta atışı yaptığı “Kendimi çok yalnız hissediyorum” çıktısına açıklık getirdi. Güçlü, “Benim istediğim, arkadaşlarımız kendi aramızda konuştuğumuzu daha yüksek sesle söylesinler. Bunu sadece kadınlar değil erkekler de söyleyebilir.”
Üner, “AK Parti’ye baktığınız zaman 3. bölgede 2. sırada Hasret Varlıklı ismini görüyoruz. 4. sıraya baktığımızda Zekeriya Yapıcıoğlu ismini görüyoruz. Hasret Güçlü ‘6284’ diyor. HÜDA-PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, ‘6284’ün kaldırılması gerektiğini’ söylüyor. AK Parti’nin resmi duruşunu hangisi simgeliyor?” sorusuna da yanıt veren Zengin, “Biz kendi kimliğimizle seçime giriyoruz, onlar da kendi kimliğiyle seçime giriyor. Beraber seçime girdiğimizde zaten AK Parti’den milletvekili olmuyor” dedi.
“Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ü tartışmaya açan Saadet Partisi’dir. Aynı soruyu CHP’ye de sormalısınız. Hangi CHP’li? Akşener Bey’e de sormalısınız. Görüyorsunuz, o bunu ifade etse de. Mitinglerde bunu yazılı olarak yazmıyorlar” dedi. Yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:
“Ben çok açık ve siyasete pek alışık olmayan bir üslupla konuşan bir insanım. Bahsettiğiniz beyefendi aslında başka bir partinin genel başkanıdır. Beraber seçime girerken tırnak içinde söylersek, AK Parti milletvekili değil zaten.Evet aynı listedeyiz ama başka bir partinin genel başkanı.Cumhurbaşkanı böyle bir unvanı var.Biz kendi kimliğimizle onlar da seçime giriyor. kendi kimlikleriyle.Bu yüzden bulunduğumuz yerde durmaya devam ediyoruz.Kendi partimdeki arkadaşlarımın neredeyse tamamı 6284 konusunda benim gibi düşünüyor.Üstelik hep bu bahislerden bahsediyorlar.Ve şimdi kendimi düşüyormuş gibi hissediyorum. bir kuyu.”
‘KENDİMİ ÇOK YALNIZ HİSSEDİYORUM’ sözlerine açıklık getirildi
“O dönemde yaptığım ‘Kendimi çok yalnız hissediyorum’ çağrısı lütfen bir çağrıdır. Hem aileyi korumak hem de kadına yönelik şiddeti önlemek istiyoruz. Rekabet içinde değiller. Bana göre kadına şiddet bir Kırmızı çizgi, aile de öyle. Aileden daha değerli ne var?” Zengin devam etti:
“İşte bu yüzden bu konu bu kadar konuşulunca Türkiye’de bu alanda çok büyük bir tahribat varmış gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Bizim yapmamız gereken hem kadınları korumak hem de aile içi şiddet mağdurlarını korumak. Sadece kadınlar tarafından değil, erkekler tarafından da daha yüksek sesle konuşun.
Ama öyle bir durum var ki kim ne derse desin Twitter odaklı küçük bir yapı hep insanı bunaltıyor ve sanki çok büyük bir problem alanı varmış gibi gerçek dışı şeyler üzerinden anlatıyor.”
