Emekliler Ankara’da Harekete Geçti: “Tüm Emekli Maaşları ile Dul ve Yetim Aylıklarına Reel Enflasyona Göre Derhal Ek Zam Yapılmalı”
Tüm Emekliler Sendikası emekli maaşlarına reel enflasyona göre ek zam yapılması talebiyle Ankara’da eylem yaptı. Sendika adına yapılan açıklamada, “Bütün emekli aylıkları, dul ve yetim aylıkları gerçek enflasyona göre derhal artırılmalı. En düşük emekli maaşı ve bayram ikramiyesi asgari ücret kadar olmalı; dört ikramiye yılda bir kez verilmelidir. Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim İntibak Yasası derhal “2000 yılı öncesi ve sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilmelidir. Aylık tahvil oranı yeniden yüzde 70’e çıkarılmalıdır” denildi.
Tüm Emekliler Sendikası, emekli maaşlarına reel enflasyona göre ek zam yapılması talebiyle bugün Ankara’nın Ulus Meydanı’nda eylem yaptı. Sendika adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“TEK ADAM REJİMİNİN 22 YILLIK SPORUNA BAKTIĞIMIZDA EMEKLİLERE KAŞIKLA VEREN, KEPÇEYLE ALAN BİR GÜÇ GÖRÜYORUZ”
“MEHMET ŞİMŞEK GÜNÜ GELDİ, ÇALIŞANLARIN KÖLELİK İLKELERİ ALTINDA ÇALIŞMASINI SAVUNDU”
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve istikrarlı beslenmesi için gereken harcama bedeli sadece Mayıs 2023 için 10 bin 72 lira. Açlık sınırı 10 bin lirayı aşarken, yoksulluk sınırı 35 bin liraya ulaştı. Büyük umutlarla Maliye Bakanlığı’na getirilen Mehmet Şimşek, bakanlığı devraldığında kendisine kucak açmalarına neden olan ekonomik krizin nedeninin “Türkiye’nin çalışmaktan başka çaresi olmadığını” söyledi. rasyonel zemine dön” diyerek tek adam rejiminin yanlış olduğunu söyledi. ekonomi politikası olduğunu söyledi. Mehmet Şimşek’in irrasyonel, yani irrasyonel, gerçekçi olmayan politikalardan kaynaklandığını söylediği ekonomik krizin faturasını başta emekliler olmak üzere krizden sorumlu olmayan insanlara fatura edeceğini geçmiş uygulamalardan biliyoruz. Neoliberal politikaların sıkı bir destekçisi olan Mehmet Şimşek, ‘Asgari fiyat artışı zulümdür’ dedi; Gün geldi, işçi grevlerinin yasaklanmasını ve ertelenmesini savundu. Gün geldi Mehmet Şimşek, personelin tek güvencesi olan kıdem tazminatının işsizliğin sebebi olduğunu, işgücü piyasasının olabildiğince esnek hale getirilmesi yani personelin kölelik altında çalıştırılması gerektiğini savundu. koşullar.
“BÜTÇE AÇIĞINI DOLAYLI VERGİLERLE BAŞTA ABD EMEKLİLERİ OLMAK ÜZERE HALKIN sırtına YÜKLEYECEKLER”
Bu neoliberal kafa yapısının biz emeklilere sıcak bakmadığı ve sebebi olmadığımız ekonomik krizin faturasını bize yıkmak istediği daha ilk perdede belliydi. Yılın ilk dört ayında bütçe açığı tahminlerin oldukça üzerinde 382,5 milyar lira olarak gerçekleşti. Döviz korumalı mevduat hesapları aracılığıyla sadece Mayıs ayında döviz sahiplerine 1 milyar 972 milyon lira ödeme yapıldı. Bütçe açığını kapatmak için iğneden ipliğe her şeyi artıracaklar. Bizi daha fakir yapacaklar. Ülkede bozulan gelir dağılımını düzeltmek bir yana ‘İtibar kurtarılmaz’ diyerek, vergi toplamayarak, savurgan hayatlarını kurtarmayarak, dolaylı vergilerle başta biz emekliler olmak üzere halkın bütçe açığını kapatacaklar. yüksek gelirli insanlardan.
“MİLLİ EĞİTİM VE DİN İŞLERİ HALKIN DİKKATİNİ ÇEKMEK AMACIYLA PROTOKOL İMZALADI”
Bu arada hem halkın dikkatini başka yöne çekmek hem de çağdaş eğitime dayalı eğitim sisteminde yeni bir delik açma fırsatını değerlendirmek için Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında bir protokol imzalandı. Okullara tavsiyelerde bulunmak üzere din görevlilerinin gönderilmesine ilişkin protokol. Laik eğitimi ortadan kaldırmak için tarikat ve cemaatlerden yardım gören devlet, eğitimden çekildi.
“SİYASİ YETKİLİLERİN VE TBMM’NİN GÖREVLERİ EMEKLİ VATANDAŞLARIN İNSAN VE ONURLU BİR YAŞAM SÜRDÜRMESİNİ SAĞLAMAKTIR”
Yıllarca çalıştık. Vergilerimizi ve sigorta primlerimizi ödedik. Ömrümüzün sonuna kadar insanca yaşamayı hak ediyoruz. Bu nedenle acil taleplerimizi bir kez daha duyuruyoruz: Tüm aylıklar ve ölüm aylıkları bir an önce gerçek enflasyona göre artırılmalıdır. En düşük emekli maaşı ve tatil ikramiyesi taban fiyatla eşitlenmeli; Yılda dört ikramiye Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında verilmelidir. Uyum Yasası bir an önce çıkarılmalı, 2000 öncesi ve sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği ortadan kaldırılmalıdır. Aylık bağlanma oranı (ABO) yeniden yüzde 70’e çıkarılmalıdır. Emeklilerin insanca yaşayabilmeleri ve haklarından mahrum kalmamaları için sendika kurma hakkı bir an önce verilmelidir. Çünkü siyasi iktidarların ve milyonlarca emeklinin oyu ile iktidara gelen TBMM’nin görevi, mevzuattaki boşluğun arkasına saklanarak emeklilerin sendikal haklarının engellenmesi değil, emekli vatandaşların sendikal haklarının güvence altına alınmasıdır. insanca ve onurlu bir yaşam.
“TÜİK TARAFINDAN AÇIKLANAN SAHTE ENFLASYON ORANLARINA GÖRE EMEKLİLİKLERİNİN TEK TARAFLI BELİRLENMESİNE DERHAL SON VERİLMELİDİR”
Bu misyon, demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması açısından da vazgeçilmez ve kaçınılmaz bir misyondur. Bu nedenle yapılması gereken emekli olan sendikaların kapatılması için dava açılması değil, gerekli anayasal ve yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasıdır. Emekli maaşlarının TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükümet tarafından tek taraflı olarak belirlenmesi ve uygulanmasına derhal son verilmelidir. Tüm emekliler ile bunların dul ve yetimlerine toplu sözleşmelerle ödenecek aylıkların belirlenebilmesi için, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasa’nın 51. ve 53. maddelerine “emekli” ibaresi eklenerek anayasal güvence altına alınmalıdır. ‘Sendika Kurma Hakkı’ ve ‘Toplu Sözleşme’. Yeterli! Bir avuç dolar milyarderi ve milyoner işvereni değil, milyonlarca fakir emekliyi koruyun. Devlet bütçesi ve hazinesi, dolar milyarderi ve milyoner işverenlere ve müteahhitlere değil, milyonlarca yoksul emekliye harcansın.”
GENEL BAŞKAN HÜRKARDEŞ: İNSANLAR AÇIK
Açıklamanın ardından konuşan Tüm Emekliler Sendikası Başkanı Salman Hürkardeş şunları söyledi:
“Emekliler aç. İşçi, köylü, esnaf tüm insanımız aç ve perişan. Bugün bu ülkede 66-70 milyon civarında insan açlık sınırının altında yaşıyor. Bugün açlık sınırı 13-14 binlere ulaştı. Asgari fiyat en az 15 bin lira olmalı.Ancak bu para temel ihtiyaçların karşılanması ve ayakta kalınabilmesi için gerekli ve zorunludur.TÜİK her zaman olduğu gibi rakamları oldukça düşürüyor.Bugün ENAG’ın raporlarında enflasyon yüzde 109’u geçti.Bu kapsamda Temmuz’da yapılacak emekli maaşı zammıOnurlarına yakışır sistemli bir zam istiyoruz.Emekliler hak ediyor.Bir proje hayata geçirilmeye çalışılıyor, bu projenin adı ‘ÇEDES Projesi’. Yeniden iktidara sesleniyoruz, milli eğitimden, okullarımızdan kurtulun, ÇEDES Projesini protesto ediyoruz, laik eğitim devam etmeli.
“EMEKLİLERİN KOLAY ORGANİZE OLMASI İÇİN KANUN ONAYLANMALIDIR”
Emekliler ayakta. Buradan emeklilere sesleniyorum: Emeklilik çabasının tam ortasında, tek çatı altında olmamız, birlik olmamız gerekiyor. Biz bu ülkede 16-17 milyon emekliyiz, orta noktaya geldiğimiz ve örgütlendiğimiz sürece iktidardan istediğimizi daha rahat alırız. Toplu sözleşme masalarına daha rahat gidip müzakere edebiliriz. Kapatma davaları nedeniyle emekli sendikalar hep baskı altındadır. Meğer ülkeler arasındaki anlaşmalar çok net. Emekliler sendika kurabilir, emeklilerin sendika kurmasında sakınca yoktur. Ancak her şeye rağmen siyasi tercihler nedeniyle sendikalar hep kapalı. Bu kapsamda mecliste kümeleri olan tüm partileri ziyaret ederek belge bıraktık. Ancak daha kesin ve rahat bir şekilde örgütlenebilmek için mutlaka bir statü kanunu çıkarılmalıdır. Yani çıkarılacak yazılara ‘Emekliler de sendika kurabilir’ ibaresi eklenmelidir.
EMEKLİ SELMA SOLMAZ: SURİYELİLERİN FIRLATTIĞI CEKETİ 3 YILDIR GİYİYORUM. HAKKIMDAN BİR DAMLA HELAL ETMİYORUM
Açıklamanın ardından konuşan emekli Selma Solmaz da şunları söyledi: